Hemen Ara Biz Sizi Arayalım
- İzmir Reklam Ajansı, İzmir Büyüme Ajansı, Sosyal Medya Ajansı, Dijital Pazarlama, Eticaret
Şule Yüce 30-06-2022 00:40 (2 yıl önce)

Post Truth ile Yalanların Gerçekliğe Karışması

Post truth; hakikat sonrası anlamında çevrilebilir. Ancak kavramı tam olarak çevirisi yansıtamamaktadır. Aslında daha kapsamlı bir şekilde ifade etmek gerekirse; nesnel bir gerçeklik karşısında halkın kişisel hislerinin ve çıkarlarının üstün gelmesi sonucunda nesnel gerçekliğin göz ardı edilmesi olarak ifade edilmesi doğrudur.

İlk kez 1992’de kullanılan kavram Sırp yazar Steve Tesich’in kaleminden çıkarak hayata geçmiştir. Yalanlar hükümeti (government of lies) isimli makale içerisinde Bush hükümetince yapılan propagandalar sonucunda halkın sorgu mekanizmasını devre dışı bırakması ele alınmıştır. Yazar, halkın gerçeği aramaktansa ham bilgileri geldiği gibi kabul etmesini yazıp eleştirmiştir. Kavramın bilinir hale gelmesi, Ralph Keyes’e de bağlıdır. Keyes The Post Truht Era kitabında konuyu ele almıştır ve Oxford Ansiklopedi kurumu tarafından yılın sözü olarak Post truth seçilmiştir.

Türkçe anlamı hakikat sonrası olan bu kavram, aslında antik yunan, roma imparatorluğu dönemlerinde de var olmuş olabilir midir? Olgunun anlamına benzeyen durumlar yaşanmış mıdır? Bu kavram neden günümüzde ortaya çıkmıştır?

Post Truth ve Siyasetin Yakın Bağı

Siyaset konusunda ön plana çıkan Post Truth artık siyasetin üzerine çıkan bir kavram olmuştur. Bilginin ulaşım hızının eskiye nazaran binlerce kat hızlı olması ve bilgilere sosyal medya dahil pek çok farklı alandan kolaylıkla ulaşılabilmesi şüphesiz karmaşa oluşturmakta. Ayrıca bireylerin sosyal platform gibi kaynaklar üzerinden blog vb. şekillerde bir engel ile karşılaşmadan bilgi yayabiliyor olmaları da bilgi kirliliğini her geçen gün arttırmakta. Basit bir örnekle; araştırmacıların yazdıkları makaleler genellikle akademik çevrelerde okunur, ancak youtube gibi farklı platformlardan ve sosyal medya ağlarından elde edilen bilgiler milyonlarca kullanıcı tarafından görülür.

İnternet araştırmalarında nitelikli bilgiye ulaşmak önem taşır. Nitelikli bilgiye erişim için de mutlaka nitelikli kaynaklar taranmalıdır. Ham bilgiler yanlış bilgilerden arındırılmalı, sıyrılıp işlenmeli, kontrol edilerek sunulmalıdır. Aksi taktirde yanlış olguları gerçek bir bilgi gibi hayatınıza almanız ve bunun farkında dahi olmadan hayatınıza devam etmeniz mümkündür.

Sosyo-Kültürel Değişimler ve Post-Truth Dünyası

Küresel ısınma, aşırı nüfus fazlalığı, ekonomik sıkıntılar ve adaletsizlik problemleri kadar büyük olan bir konu; Post truth. Gerçekliğin ve netliğin karmaşa içine girmesi ve bireylerin ortak zeminden uzaklaşarak yanlış bilgilere yönelim göstermesi ortak idealler için bir arada mücadele edebilme şansını ortadan kaldırmaktadır. Karşımıza çıkan birbirinden farklı her konunun spekülatif olması oldukça korkutucu ve tehlikeli bir durumdur. Bu spekülatif kavram ve bilgi alışverişleri nedeniyle kutuplaşmaların artışı, bilimin arka planda bırakılması, gerçeğin silikleştirilmesi arka arkaya meydana gelen bir felaketler zinciri olarak görülebilir. Ve bireylerin bilimden uzaklaşması, diğer büyük felaketlerin önüne geçebilmek adına çözülmesi gereken sorunların ortadan kaldırılabilme ihtimallerini yok etmektedir.

Küreselleşmenin olumsuz etkileri; gelişmiş ülkeler içerisinde orta sınıf ve taşra sınıfı algısının çökmesi, gelişmekte olan ülkeler dahilinde orta sınıfların kültür meşrutiyeti kazanmaya çalışması ve genelde başarısız olması, kültürel değerlerin yok olması ve popülarizme olan ilginin artması olarak sıralanabilir. Ve tüm bu süreçlerde artık hayatımızın merkezinde olan sosyal medya platformları üzerinden manüpülatif içeriklerin hızla yayılması beraberinde Post-Truth olgusunun tamamen vücut bulması sağlamıştır.

Post-Truth Kavramının Elitizm ve Popülarizm ile İlişkisi

Ekonomik kaynaklar bakımından diğerlerine oranla şanslı, yeni değerleri kolaylıkla benimseyen, daha küresel bir bakış açısıyla metropol hayatının içinde yer alan ve diğer bireylere yukardan bakma eğiliminde olan kişilerin kavramı; elitizm etkisi. Tersten duyar ötekileştirmesi olarak da tanımlanabilir. Bir çeşit etki tepki ilişkisi olarak dinamizmde kendisine yer bulan instagram ve tik-tok tarzında kurgulara dayalı ve mükemmelleştirilmiş hayatlar, dekor eşliğinde sergilenen sahte hayatlar yaratılmasına olanak tanıyan mecralar olarak hayatımızdalar. Ancak minimilizm ile aslında aristokrasi anlayışında olan şatafatlı ve süslü hayat şekillerine karşılık sadeleşme ve işlevselliği ön planda tutan tasarımlar ortaya çıkarılmıştı. Fakat alt kültürde oluşan özden uzaklaşma durumu ile tüm bu kavramlar bir çeşit gösteriş biçimi olarak ön plana çıkarıldı.

Tik-tok ve instagram için post-truht görsel uzantıları demek yerinde bir tanım olacaktır. Tüm bunlar değerlendirilirken ortaya çıkan bazı gerçekler var. Kitsch akımlar olarak da tanımlanabilen bu sınıflaşma eğilimleri, egemen olan akımlara karşı verilen bir tepki olarak ortaya çıkarılmışlardı. Kitsch akım; yoz beğeni anlamına gelen ve kavramların içlerinin boşalması, boşalmasıyla da kendi kendilerinin anti tezlerinin yaratılması durumu ile karşı karşıya gelişimizi anlatıyor.

Post-Truth ile Yalanların Reelleştirilmesi

Bir simülasyon çağında yaşadığımızı iddia eden Jean Baudrillard, kitlesel iletişimi sağlayan araçların reel olmayan görüntü ve sesler ile hayatımıza sızdığını anlatır. Ancak bu yaklaşımı, simülasyon teorisinden bambaşka olan bir yaklaşımdır. Hayatımıza sızan sahtelikler ile gerçekliklerin üzeri örtülür ve ortaya hiper gerçeklik çıkar. Amerika – Irak savaşında ilk yayınlanan görüntüler, Amerika’nın Irak için ‘demokrasi götürdük’ söylemleri, 1 milyon insanın aslında öldürülmüş olması… post truth için oldukça sağlam bir örnek olan bu olay döngüsünde milyonlar sahte gerçeklere inanmıştı. Hiper gerçeklik kavramı, menfaat çatışmalarını desteklemekte ve her çeşit grup için bir tehlike olmaktadır.

Hiper gerçeklik yalanlarının ortaya çıkartılması aslında kolaydır. Ancak, bilim adı altında aslında bilime zarar veren açıklamaların doğrudan anlaşılması zordur. Uzmanlık alanları vb. durumlar bahane edilerek mesnetsiz açıklamalarda bulunan kişiler maalesef hem bilime hem de bilimcilere zarar vermektedir. Ve post truht’ta asıl tehlike budur. Harrt Frankfurt bu kişiler için ‘saçmalayanlar’ kavramını kullanmıştır.

Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış, ilk yorum yapan siz olun

BİZİMLE ÇALIŞ

Hemen bizimle birlikte
mükemmel projeler
oluşturmaya başla!

Proje Başlat Bizimle Çalışmaya Başla